Karikatür

Telekomda 39 milyar dolarlık dev evlilik

Amerika'nın ikinci büyük cep telefonu operatörü AT&T, Alman T-Mobile'in Amerika operasyonunu 39 milyar dolara satın aldı. Anlaşma 25 milyar dolar nakit, geri kalan kısmını da AT&T hisseleri karşılığı sağlandı. Anlaşma uyarınca T-Mobile'in sahibi olan Deutsche Telekom, 14 milyar dolar alacağına karşılık Dallas merkezli AT&T'nin yüzde 8 hissesine sahip olacak. Ayrıca bir Deutsche Telekom yöneticisi, AT&T yönetim kuruluna bir yöneticiyle girecek. Anlaşma AT&T'ye yüzde 43'lük pazar payı sağlayacak.

Amerikan cep telefon devi AT&T, T-Mobile'i 39 milyar dolara satıl aldı! Verizon Wireless'ın ardından ABD'nin ikinci büyük cep telefonu operatörü olan AT&T, bu anlaşma ile T-Mobile'in 34 milyon abonesini daha bünyesine eklemiş olacak. Böylece AT&T, Amerika'nın en büyük mobil operatörü olacak. AT&T'nin toplam ABD genelinde 95.5 milyon abonesi bulunuyor. Satınalma sonucunda şirketin abone sayısı 130 milyona dayanacak.
Verizon ise şu anda 102 milyon aboneyle ilk sırada yer alıyor. Bir diğer cep telefonu operatörü Sprint'in ise 50 milyon abonesi bulunuyor.

Önceki günlerde Sprint'in T-Mobile'i satın alacağı söylentisi dolaşmış ancak bunun gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştı. Anlaşmanın bundan sonraki safhası ise Federal Communications Commission'un onayından geçmek olacak.

Öte yandan AT&T Başkanı ve CEO’su Randall Stephenson, "Bu birleşme, ulusumuzun geleceği adına altyapıyı genişletme ve güçlendirme açısından oldukça büyük bir adım olarak kabul edilebilir" dedi.

Faturaya üst sınır geliyor

BTK Başkanı Acarer, cep telefonu faturalarına üst sınır getirme uygulamasına ilişkin düzenlemeyi temmuzda tamamlamayı planladıklarını belirterek, "Amacımız tüketicinin 'fatura şoku' yaşamasının önüne geçmek" dedi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu olarak güvenli internet kullanımına yönelik önemli bir düzenlemeye imza attıklarını anlattı. Bu düzenlemeye göre, internet servis sağlayıcılarının, altyapı seviyesindeki filtreleme hizmetlerini müşterilerine ek ücret olmaksızın ve seçenekli olarak sunacaklarını kaydeden Acarer, "İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar"ın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunun 22 Şubat 2011 tarihli kararıyla onaylandığını ve onaylandığı tarihten sonra 6 ay içerisinde yürürlüğe girecek bu karar kapsamında işletmecilerin "filtreli internet hizmetlerini", "Güvenli İnternet Hizmet Paketi" adıyla tüketicilere sunacağını belirtti. "Güvenli İnternet Hizmeti Paketi"nin "Çocuk", "Aile" ve "Yurt İçi" profillerinden oluşacağını ifade eden Acarer, ailelerin, güvenli internet kullanımı için bu paketlerden birini tercih edebileceğini anlattı. Acarer, bu sistemde, müşterilere tahsis edilecek kullanıcı adı ve parola ile profiller arasında geçiş yapılabileceğini de bildirdi.

"FATURA SÜRPRİZLERİ ENGELLENECEK"

BTK olarak faturalara üst sınır getirilmesine yönelik hazırlık içerisinde olduklarını da belirten Acarer, kurum olarak düzenlemelerle tüketici hak ve menfaatlerini gözettiklerini söyledi. Acarer, faturalara üst sınır getirilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesiyle tüketici refahının artacağını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Faturalara üst sınır getirme uygulamasına ilişkin düzenlemeyi temmuzda tamamlamayı planlıyoruz. Bu yıl temmuz ayına kadar yapılacak bu düzenleme çerçevesinde hangi işletmecilerin bu yükümlülüğe tabi olacakları, üst sınırın nasıl belirleneceği, işletmecinin bu sınıra geldiğinde ne yapacağı tespit edilerek tüketicilerin bu imkandan yararlanması sağlanmaya çalışılacak. Bu düzenlemenin tamamlanmasından sonra uygulamanın yürürlüğe girmesi için işletmecilere belli bir süre tanınması da gerekebilir. Bu düzenleme ile amacımız tüketicinin 'fatura şoku' yaşamasının önüne geçmek. Belirlenecek limitin üzerindeki değerler için tüketiciye bilgi mesajı gönderilecek, böylece fatura sürprizleri engellenmiş olacak." İşletmeciler tarafından son kullanıcılara sunulan tarife seçeneklerinin çeşit ve sayılarının da sürekli olarak arttığına dikkati çeken Acarer, tüketicilerin kendileri için en uygun tarifeyi seçmekte gittikçe zorlandıklarını vurguladı. Acarer, bu nedenle tarife karşılaştırması yapılabilmesi için "tarife karşılaştırması web sitesi" oluşturulmasına yönelik çalışmalara başladıklarını bildirdi.

"GELECEK AY 3G DENETİMİ PLANLIYORUZ"
Acarer, başarılı bir şekilde devam eden numara taşıma sisteminde bugüne kadar 27 milyon mobil, 41 bin sabit numaranın taşındığını kaydetti. Numarasını taşıyan abonenin fatura borç bilgilerinin, GSM operatörleri tarafından görülebilmesine imkan sağlayacak ortak bir veri tabanı kurulması yönündeki değerlendirmelere ilişkin de Acarer, "Numara taşıma sistemine yönelik 'kara liste' hazırlanması konusunda bir çalışma bulunmuyor" açıklamasında bulundu. Acarer, Nisan ayında 3G imtiyaz sözleşmelerinde yer alan koşulların uygulanıp uygulanmadığına yönelik bir denetim yapmayı planladıklarını kaydetti. Acarer, denetim ekibi ve denetim planının oluşturulduğunu da sözlerine ekledi.

AA

Cepte Anayasa kavgası

Bugün saat 15:00'te Vodafone'dan gelen basın açıklamasıyla firmanın rakibi Turkcell'e karşı, kendi kampanyalarını taklit ettiği iddiası ile hukuki süreç başlatıldığı bildirildi. Bu açıklamadan tam 2 saat 50 dakika sonra 17:50'de Turkcell'den gelen cevap niteliğindeki basın açıklamasında, Vodafone'un Turkcell'in itibarını zedelemeye yönelik mesnetsiz ve yanıltıcı iddiaları karşısında hukuki haklarını kullanacağı duyuruldu.

Turkcell'in kısa bir süre önce kamuoyuna duyurduğu Cep Anayasası uygulaması nedeniyle ortaya çıkan bu tartışma şimdi mahkeme yolunda.
Tarafların kendilerinden gelen açıklamalar;
VODAFONE'UN BASIN AÇIKLAMASI
Vodafone Türkiye’den Kamuoyuna Açıklama,
Vodafone Türkiye, Ocak 2009 itibariyle başlattığı “müşteri memnuniyetine odaklı” uzun dönemli stratejik programının mihenk taşı olarak uygulamaya koyduğu “Vodafone Tüketici Hakları Bildirgesi” kampanyasının, taklit edilerek kullanıldığı gerekçesiyle Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş aleyhinde 17 Mart 2011 tarihinde hukuki süreci başlatmıştır.

Vodafone Türkiye, son 2 yıldır aralıksız sürdürdüğü müşteri memnuniyetine odaklı stratejik programı sayesinde iş sonuçlarında büyük bir başarı kaydetmiştir. Bu dönemde istikrarla uyguladığı “müşteri memnuniyeti programı” sayesinde, şirket numara taşımada iki yıldır arka arkaya açık ara liderliğini koruyarak, numara taşımanın başlangıcı olan Kasım 2008’den bugüne Vodafone’a taşınan 10 milyonu aşkın numara ile “numara taşımada en çok tercih edilen operatör” konumunu pekiştirmiştir.

Vodafone Türkiye, kendisini başarıya taşıyan “müşteri memnuniyetine odaklılık” yaklaşımını kamuoyuna daha etkin ve kapsamlı bir biçimde anlatmak amacıyla geliştirdiği “Tüketici Hakları Bildirgesi” kampanya fikrini yaklaşık bir yıl önce oluşturmuştur. Bu kampanyadaki vaadlerini somutlaştırmak üzere titizlikle yürüttüğü çalışma programını tamamlamış ve ardından reklam kampanyası olarak sunmuştur.

Vodafone Türkiye, söz konusu kampanyasının lansmanı esnasında taklit edilerek "Cep Anayasası" adı altında kullanılmasının yasal yaptırım gerektirdiğini bir ihtarname ile muhatap firmaya bildirerek bu durumun derhal düzeltilmesini ihtar etmiştir.

Bir yandan yasal haklarımızı yüce Türk adaleti önünde ararken, diğer yandan koşulsuz müşteri mutluluğunu sağlayacak ve tüketici haklarını gözetecek faaliyetlerimizi bu güne kadar olduğu gibi etik, kesintisiz ve rekabetçi olarak devam etme kararlılığında olduğumuzu kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.


TURKCELL'İN BASIN AÇIKLAMASI
Vodafone'un özellikle son iki seneyi aşkın süredir Türkiye'de izlediği basın ve reklam iletişiminin adil rekabet şartlarını ihlal edici, kamuoyunu bilinçli ve sistematik bir şekilde yanıltıcı unsurlar içerdiğini büyük bir üzüntü ile gözlemliyoruz.

Turkcell, gerek mobil numara taşıma rakamları, gerekse Türkiye'ye yaptıkları yatırım miktarı bilgileriyle kamuoyunu yanıltan Vodafone'u, rekabet ilkelerine ve iş etiğine aykırı hareket ettiğinden yola çıkarak pek çok yetkili merci nezdinde hukuki girişimler yaparak uyarmıştır. Yetkili Kurum ve Kurullar tarafından uyarılan Vodafone'un iletişim stratejisinde değişiklik yapmadığı hayretle izlenmektedir.

Türkiye'nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell, 17 yıllık tarihinde müşteriyi her zaman odağına alarak, musterilerine daha fazla avantaj sunacak girşimlerde bulunarak rekabete de örnek olmuştur.

Bugün Cep Anayasası olarak bilinen kararlar bütünün temeli, 29 Aralık 2009 tarihinde şirketin tüm birimlerinden yöneticilerin ve halkla ilişkiler danışmanlarının katılımı ile gerçekleştirdiği iç toplantıda atılmış, bir çeşit 'müşteri manifestosu' üzerinde çalışılma kararı alınmış, toplantı raporları ile tüm katılımcılara da duyurulmuştur.

Turkcell müşterisi için yapmış olduğu bu girişimi çalışanlarına iç lansman toplantıları ile 5 Temmuz 2010'da duyuran Şirketimiz, Vodafone Türkiye'nin yaptığı dayanaksız suçlamalar kapsamında, hatta bu fikrin Turkcell'e ait olduğunu belirler nitelikteki belgeler ile birlikte gerekli ihtarı kendilerine hukuki yollar ile iletmiştir.

Ülkemizin en değerli şirketlerinden biri olan Turkcell'in itibarını zedelemeye yönelik mesnetsiz ve yanıltıcı iddialar karşısında hukuki haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.
kaynak

GSM operatörleri, aynı anteni kullanabilecek

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK), Hücresel Sistem Anten Tesislerinin Tasarımı, Kurulumu ve Paylaşımına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yönetmelikle, elektronik haberleşme sektöründe kaynakların etkin kullanımının sağlanması, yatırım ve hizmet giderleri ile görüntü ve çevre kirliliğinin azaltılması, sürdürülebilir rekabet ortamının oluşturulmasına yönelik altyapı yatırımlarının desteklenmesi ve gelecek teknolojiler için kapasite yaratılması amacıyla hücresel sistemlere ait anten tesisinin birden fazla işletmeci tarafından kullanımına olanak tanıyacak şekilde tasarımı, kurulumu ve paylaşımına ilişkin usul ve esasları belirlemek amaçlanıyor.

Buna göre, paylaşım; arazi ve/veya bina paylaşımı, kule veya direk paylaşımı, kanal ve/veya boruların paylaşımı, oda/konteyner ve iklimlendirme sistemlerinin paylaşımı, anten ve anten elemanlarının paylaşımı ve ses/veri iletim hat ve ekipmanının paylaşımı şeklinde olabilecek.

Fiziksel, idari veya hukuki nedenlerden dolayı başka bir sistemle paylaşılması mümkün olmayan bina yan duvarları, minareler, çevreye uyum kapsamında değerlendirilen tesisler ile elektrik ve aydınlatma direkleri gibi tesislerin paylaşımı zorunluluk dışı bırakıldı.

Yönetmeliğe göre anten tesislerinin kurulmasında; kurulmuş bir anten tesisi olan işletmeci, kapsama alanı ve hizmet kalitesi gibi kriterleri karşıladığı takdirde farklı teknolojideki yeni sistemini mevcut anten tesisine kurmakla, bu tesisini yeni anten tesisi kuracak diğer işletmecilerle paylaşmakla, işletmeci, kuracağı anten tesisi için, kapsama alanı ve hizmet kalitesi gibi kriterleri karşılayacak mevcut bir anten tesisi var ise bu tesisi kullanmakla yükümlü olacak.

Yeni anten tesisi kuracak işletmeci, fiziki, teknik, idari veya hukuki kısıtlar nedeniyle diğer işletmecilere ait mevcut anten tesisini kullanamaması durumunda bu durumu gerekçe ve belgeleriyle BTK'ya bildirecek, gerekçelerin Kurum tarafından kabul edilmesi halinde yeni bir anten tesisi kurma izni verilecek.

Anten tesisi paylaşım talebinde bulunan işletmeci başvurusunda, asgari olarak talebin maksadını ve kurmak istediği cihazların özelliklerini bildirecek, talepte bulunulan işletmeci, talep tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içerisinde bu talebe ilişkin cevabını talep eden tarafa iletecek. Anten tesisi paylaşım talebinde bulunulan işletmeci, bu talebi; fiziki, teknik, idari veya hukuki kısıtlar nedeniyle karşılayamaması durumunda ret gerekçelerini talep sahibi işletmeciye bildirerek reddedebilecek.

Anten tesisi paylaşım talebinin kapasite yetersizliği nedeniyle reddedilmesi durumunda, talep sahibi işletmeci, varsa güçlendirme talebini anten tesisi sahibi işletmeciye bildirmekle yükümlü kılındı. Talepte bulunulan işletmeci talep tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içerisinde bu talebe ilişkin cevabını talep eden işletmeciye iletmekle yükümlü olacak. Anten tesisinin güçlendirilmesinin mümkün görülmediği durumlarda işletmeci, ret gerekçelerini talep sahibi işletmeciye bildirmek suretiyle bu talebi reddedebilecek.

Talep edilen kapasitenin karşılanamadığı ve hedeflenen kapsama alanını sağlayacak yeni bir emisyon noktasının kullanılmasının mümkün olmadığı durumlarda işletmeci, anten tesisi sahibinin mevcut anten tesisine ait kule ve direklerini güçlendirmek suretiyle paylaşacak.

Anten tesisinin kurulması, kullanılması ve paylaşılmasına ilişkin ücretler BTK düzenlemelerine aykırı olmamak üzere serbestçe belirlenecek.

Yönetmelikte dikkati çeken önemli maddelerden biri ile de, yönetmelik hükümlerinin uygulanması için belediyeler, mülki amirler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları, anten tesisi paylaşımı hususlarında yer temini de dahil her türlü kolaylığı göstermek ve yardımda bulunmakla yükümlü tutuldu.
kaynak

HTC'nin bombası sızdı

Dev gibi bir ekran, müthiş bir işlemci ve Android 2.4... İşte internete sızan son HTC bombası...

HTC'nin ilk çift çekirdekli telefonu internete sızdı. GSMArena'nın ortaya çıkarttığı telefonun adı, HTC Pyramid.

Yukarıda da sanal resmini görebildiğiniz telefonun özellikleri ise şu şekilde; 1.2GHz çift çekirdekli işlemci, 768MB RAM, 8 megapiksel kamera, HTC Sense'in son sürüm arayüzü ve Android 2.4. 4.3 inç'lik bir ekrana da sahip olacak olan telefonun ekranı, görüntüden anlaşıldığı kadarıyla Motorola Atrix 4G ve Motorola Droid Bionic'te kullanılan qHD teknolojisini kullanacak.

Haziran'da piyasada olacağı konuşulan telefonun Android 2.4 işletim sistemi kullanacağı düşünülürse, Android'in yeni sürümünün de Yaz mevsimi başında çıkacağını düşünebiliriz. Tabii hangi telefonların Android 2.4'e hemen geçebileceğini kestirmek mümkün değil. Android 2.4'ün, tablet sürümünün ve akıllı telefon sürümünün özelliklerini birleştireceği de konuşulanlar arasında.
kaynak

Facebook Places Türkiye’de Açıldı

Facebook’un konum tabanlı servisi Facebook Places (Facebook Yerler) dün farkettiğimiz kadarıyla Türkiye’de aktif olmuş durumda. ABD ve bazı ülkelerde aktif olarak kullanılan özellik görünüşe göre artık ülkemizde de kullanılabiliyor.

Yerler özelliğinin bir süredir bazı kullanıcılarda aktif olduğunu takip ediyordu. Bu yeniliğin cihaz ve profile göre aktif olup olmadığı tam olarak bilinmiyordu. Biz de farklı cihazlar (Desire HD, iPhone 4, iPhone 3) ve farklı Facebook hesapları üzerinden deneyimlediğimize göre Facebook Yerler rahatça kullanılabiliyor.


Tüm dokunmatik telefonlar için de web tarayıcıda touch.facebook.com adresine göz attığımızda yine yerler özelliğinin aktif olduğunu görebiliyoruz. Daha önce yurt dışı IP’si ile Facebook’ta nasıl mekan açabileceğinizi paylaşmıştık. Ama artık böyle bir şeye gerek duymadan touch.facebook.com adresinden Facebook Yerler özelliğini kullanmaya başlayabilirsiniz.
iPhone ve Android dışında Blackberry, HP webOS ve Windows Phone 7 için de Facebook uygulamalarını kullanarak büyük ihtimalle Facebook Yerler özelliğini kullanabileceksiniz.
Facebook Yerler hakkında detaylı bilgi için Facebook.com/places adresini ziyaret edebilirsiniz. Türk Facebook kullanıcılarının Facebook Yerler’e nasıl bir ilgi göstereceğini ve Foursquare’in büyümesine etkisini merak ediyoruz.
Güncelleme: Biraz önce Facebook’tan aldığımız bilgiye göre Facebook Places özelliği tüm dünyada kısa süre içinde devreye alınacak. Böylece Facebook, küçük işletmeler ve markalar için büyük bir fırsat dünyasının kapısını açmış olacak.

Rich Communication Suite dedikleri...

 

Bugün yeni duyduğum Rich Communication Suite (RCS) adında bir servisten bahsedeceğim. Bu 2011 yılında çok popüler olacakmış. Yine tahminlere göre RCS ye abone olacakların sayısı 6.8 milyonu geçecekmiş.

Rich Communication Suite (RCS) kullanıcılara anlık ileti göndermeyi, canlı video paylaşmayı ve ağda dosya transfer edebilmeyi vaat ediyor. Deutsche Telekom, Orange, Telecom Italia, Telefonica and Vodafone ticari olarak 2011 yılının sonuna doğru bu servisi hizmete sunmayı planlıyor. Diğer operatörler için ise bu tarih 2012 yi geçiyor.

 

 

 

 

 

Şimdi ne işe yarıyor acaba bu dediğimizde, çünkü zaten ben normalde telefonuma bütün bunları yapabiliyorum. Bunu şöyle açıklamaya çalışacağım. İnternete hızlı ve ucuz bağlantı yapıldığı günlerden önce cep telefonu kullanıcıları tüm servislerden(SMS, MMS vb.) operatör üzerinden yararlanıyorlardı. Fakat şimdi 3G vb. Internet bağlantıları hızlı olduğundan dolayı ben cepten MSN ye girer, youtube’e video paylaşır, diğer dosya paylaşım sitelerinden dosya alışverişi yaparım. Dolayısıyla mobil operatörler bir bakıma aradan çıkmış oldu ve onlar bu konudan hiç de memnun değiller. Çünkü gelirleri –data bağlantısından ücret alsalar da- nispeten düşmüş oluyor.

 

 

Buna çözüm olarak GSMA diyor ki tüm operatörler ve vendorlar bir araya gelin, belli bir standart oluşturun ve bunu müşterilerinize sunun. Böylece müşteri RCS standartlarını uygulayan bir operatöre yine RCS standartlarını uygulayan bir telefon ile bağlandığında herhangi uygulama indirmeden yeni nesil servislerden yararlanabilecek. Servis alt yapısı olarak hali hazırda birçok servisi destekleyebilen IMS(IP Multimedia subsystem) teknolojisinin kullanılması amaçlanıyor. Şimdilik belirlenen standartlar ise söyle;

Geliştirilmiş telefon rehberi; rehberde anlık durum bilgisi ve ikonu eklenebilir.

Geliştirilmiş mesajlaşma; mesaj yazma istediğinizde karşınızda bir sürü seçenek çıkıyor(mesaj, e-mail, chat vb.)

Geliştirilmiş arama; konuşma sırasında o kişiyle bir şeyler paylaşabilme vb.

Sonuç olarak yenilikçi bir servis gibi gözükse de operatörler ve vendorlar için oldukça zor bir süreç olacak. Çünkü teknik anlamda pek çok problem var.  Mesela anlık durum bilgisinin sürekli güncellenmesi batarya ömrünü azaltır. Ayrıca birden fazla IM uygulaması ve arka plana çalışan bir çok uygulamalar da cihazı yavaşlatabilir. Operatörler için de ciddi bir sorun ise iş modeli. Fikir güzel fakat bunun pazarlaması ve ücretlendirmesi nasıl olacak? Bu sorunlar çözüldükten ve belli birkaç yerde uygulamaya geçtikten sonra tam olarak bir yorum yapabileceğiz fakat şu an bekleyip görmekten başka çare yok.

2020 yılında 50 milyar cihaz Ericsson ile birbirine bağlı olacak

Ericsson CEO’su Hans Vestberg’in GSMA Mobil Dünya Kongresi'ndeki açıklamalarına göre, bulut teknolojilerini, LTE ve HSPA'de ulaşılan yüksek hızların (bizde daha ulaşılmasına zaman var) ve tüm multimedya cihazlarını birbirine hağlayan bir platformdan bahsetti.

Ericsson şuan ki cihaz sayısındaki artış ve bir çok parametre göz önüne alınarak yapılan araştırmada ''Ericsson Cihaz Bağlantı Platformu'' adını verdikleri platformda 2020 yılında 50 milyar cihazın birbirine bağlanacağını öngörüyorlar.

Cihazdan cihaza (M2M- Machine to machine) bağlantı ile telekomünikasyon operatörleri akıllı telefon(PDA) ve dizüstü bilgisayarların dışındaki cihazlar arasında da bağlantı kurulabiliyor. Ulaştırma, enerji gibi sektörler bu teknolojilerden önemli ölçüde yararlanabilir. Diğer cihazlardan kasıt siz cep telefonunuzdaki belgeyi odadaki projeksiyona yansıtabileceksiniz. Sunum bittiğinde aynı belgeyi direk olarak printerdan çıktısını alabileceksiniz. Ya da arabanıza bindiğinizde bu belgeyi arabadaki ekrandan görebileceksiniz. Eğer her cihazın bir IP’si olacaksa –ki mecbur olacak- IP v4 ile bu gerçekleştirilemeyeceği ortada. IP v6 geçilmesi ile birlikte her tür cihaza IP verebileceğiz.
Diğer yandan Ericsson, Akamai Technologies ile ortaklık oluşturup bu ortaklıkla mobil veri akışı, cihazlar ve bulut bilişime dayalı uygulamalardaki hızlı artışa yönelik yeni çözümler üzerinde çalışıyormuş. Sektöre mobil bulut hızlandırma çözümlerini getirerek son kullanıcıların mobil e-ticaret, kurumsal uygulamalar ve internet içeriğine yönelik işlemlerindeki deneyimlerini iyileştirmeyi amaçlayan işbirliği kapsamında şirketler mobil cihazlara ulaşan içerik ve uygulamaların hızlı büyüyen pazarına bir çözüm oluşturacakmış.

İlgili orjinal dökümanı aşağıdan inceleyebilirsiniz;
More than 50 billion connected devices

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Mümkün olabilir mi?

Alcatel-Lucent’tan kablosuz haberleşme hücreleri - Femtocell

Alcatel-Lucent, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir “küçük hücre” (femtocell) kablosuz çözümünü pazara sunduğunu duyurdu.
Türkiyede daha henüz o aşamaya gelmemiş olsak da pek çok ülkede baz istasyonları yüksek data bağlantıları yüzünden trafiği kaldıramamaya başladı. Bu yüzden konuşmaların yarıda kesilmesi, sürekli meşgul çalması, aranan aboneye ulaşılama gibi sorunlar oluyor. Bina içlerinde genel sıkıntı, kablosuz ses ve veri haberleşmesindeki zayıf bağlantılar oluyor. Alcatel-Lucent bu sorunun çözümü femto cihazlarının olduğu yerlerde tanıtılmış telefonların ses ve data kullanımları ADSL hattı üzerine yönlendiriyor. Böylece, çok çeşitli yüksek bant genişliği uygulamaları sunmak mümkün oluyor.
Alcatel-Lucent Türkiye/Azerbaycan Ülke Direktörü Ali Kançal femtocell hakkında şöyle demiş: “Mobil veri hizmetlerine talep hızla artıyor ve kurumsal uygulamalar, mobil servis sağlayıcılar için gelecek vaat eden bir pazar sunuyor. İşletmelere yönelik küçük hücre çözümümüz, işyerlerinde kesintisiz ve yüksek kaliteli mobil bağlantı ihtiyacını karşılamak üzere tasarlandı.”
Bu sistem tam bir kazan kazan durumu. Şöyle ki siz bu cihaz sayesine hem kaliteli görüşme yapmış oluyorsunuz hem de normal tarifeden daha ucuza konuşuyorsunuz. Operatörler için de hem mevcut trafiği rahatlarmış oluyor hem büyük maliyetli baz istasyonları yerine daha küçük maliyetli femtocell cihazlarıyla kapsama sağlayabiliyor.
Sistemin kullanımı ise siz bu cihazı bir şekilde ediniyorsunuz, daha sonra gerekli bağlantı yaptıktan sonra gelelim konfigürasyonlara. Hiçbir konfigürasyon yapmanı gerekmiyor çünkü plug and play özelliği ile gerekli ayarlamaları (yakınındaki femtolarla anlaşma, güç kontrolü, authentication vb) kendisi yapıyor. Fakat cihaza hangi telefonların bağlanacağını belirlemeniz gerekiyor. Cihaza göre 4 ile 64 arası kullanıcı kaydolabiliyor.
Sorunlara yenilikçi bir çözün getirmesinin yanında yeni iş fikirlerine yada uygulamalara açık bir proje bu femtocell. Mesela alışveriş merkezlerine konulan bu cihazlarla eğer katılı kişiler bu kapsama alanına girerse ona yönelik bir kampanya telefonuna bir şekilde ulaştırılabilir.
Son olarak gerekliliği ve uygulanması hakkında birkaç şey söyleyeyim. Öncelile lisans ile ilgili sorunu BTK ile halledilmesi lazım. Daha sonra baz istasyonun taşlandığı bu memlekette bu cihazı millet alıp nasıl nasıl evine koysun. Gerçi Femtocell cihazları evdeki kablosuz telefondan daha az güç kullanıyor. Son olarak ben bile hala bunun gerekliliğini düşünürken nasıl olursa bunu operatörler parayla satabilir. Bunu gerçekten merak ediyorum. Bu yüzden bedava verilmesi gerekir.
Sonuç; Yenilikçi bir çözüm olsa da Türkiye’de şu an için böyle bir şeye gerek olmadığını düşünüyorum. İleride data ve ses trafiği çok yükselirse o zaman bir alternatif olarak düşünülebilir.

Acer de androide sarıldı

Akıllı telefonların pazarının büyüklüğü her firmayı etkiliyor olsa gerek acer iki yeni modeli modeli kullanıcıların beğenisine sundu. Bu tarz cihazlarda donanımda değil yazılım, tasarımla ve düşük fiyatla fark yaratmaya çalışan firmalar biraz da Apple'ın tekelini kırmak amacıyla anroidle çalışan akıllı telefonları bir bir piyasaya sürüyor. Bundan dolayıdır ki işte Acer'in iki yeni modeli; Acer Liquid Metal ve Acer Liquid Mini.

Acer Liquid Metal

Anroid işletim sistemi kullanması ve uygun fiyatfı bu cihazın özelliği. 3.6 inçlik bir ekranı var dokunmatik panelleri var. Dış kaplaması ise metalik. Diğer bir özelliği ise ledlerle çeşitli uyarılarla hoş bir görüntü sunması (mseaj geldiğinde, cevapsız çağrılarda,alarmlarda vb).

Acer Liquid Metal'in temel özellikleri ise şunlar:

1. işlemci; Qualcomm 7230 800MHz
2. işletim sistemi; Android Froyo 
3. Wi-Fi 802.11 a/b/g/n ve a-GPS desteği
4. internet bağlantısı: HSDPA ile 14.4 Mbps'e kadar 3G desteği
5. Gelişmiş multitouch fonsiyonları
6. kamera; Saniyede 30 kare 720p HD video kaydı yapabilir ve 5MP çözünürlüğünde fotoğraf çekebilir otomatik odaklamalı ve LED aydınlatma var.

Acer Liquidmini

Bu cihaz ise daha genç kullanıcıları etkilemek için tasarlanmış. Bu yüzden berş farklı renk seçeneğiniz var. Diğer cihazdan farkı ise üzerinde kurulu gelen değişik ek uygulamalar.

Acer Liquidmini'nin diğer özellikleri ise şunlar:

1. işlemci; Qualcomm Snapdragon 600MHz işlemci, 256MB Ram
2. ekran; 3.20 inçlik TFT
3. çözünürlük; 320x480 piksel 
4. internet; HSDPA ile 7.2Mbps'e kadar 3G erişimi
5. Wi-Fi, GPS, DLNA ve FM Radyo
6. kamera; 5 megapiksel çözünürlüğünde dijital kamera
7. konuşma süresi; 1300mAh batarya ile 435 dakika konuşma ve 423 saat bekleme süresi
8. ek özellikler; İvmeölçer ve pusula

Steve job ipad2 yi tanıttı

Apple yeni oyuncağı ipad2'yi tanıttı. Ne zamandır hasta olduğunu bildiğimiz Steve Job, kazandığı para yetmemiş olacak ki tanıtımı kendi yaptı. Bana bayağı bir kilo vermiş gibi gözüktü. Ayrıca kıyafetinin de iğrenç olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim :) Tamam hep aynı kıyafeti giyiyor ama o pantolon ne öyle çuval gibi. Hiç olmassa sana uyan bi bedenini alsaydın Steve.
ipad2 eskisine oranla 5 mm daha ince 90 gram daha hafif. Böylece iPhone'lardan daha ince olmuş olacak.
ipad2 de A5  denen bir çip ile hızı ikiye katlayan çift çekirdek sistemi bulunacakmış. Bununla birlikte de cihazın video performansı ipad'e göre 9 kat daha iyi olacak(mış).
Apple boş durmamış ipad2 ye özel bir kılıf da üretmiş. Steve de bu kılıfı anlatırken sanki adam çok önemli bir şeyler yapmış gibi anlatıyor. Gerçi fiyatı duyunca heyecanlanması normal adamın(69$).Kılıfın ne özelliği var derseniz. Uzay elbiselerinin yapıldığı malzemeden yapılmış ve kılıfın kapağını kapattığınızda cihaz uyku moduna geçiyor, açtığınızda uyanıyor.
Bağlantı özelliklerinde ise yenilik var. HDMI bağlantı sayesinde ipad 2yi daha büyük ekranlarda da kullanabileceksiniz.
ABD de 11 martta satışa çıkacak ama buraya ne zaman gelir bilinmez. Mart sonuna doğru diğer ülkelerde de satışa başlanacakmış. Şatış fiyatı aynı olacakmış (499$ başlangıç) fakat bu meşhur kılıf(69$) ve HDMI(39$) kablosu ayrı paraya satılacakmış.
Kısaca özelliklerinden bahsettik. Fakat Steve Job'un söylediği bazı şeyler hoşuma gitti. Ne kadar Apple'ın politikasını sevemesemde (fiyat politikası, bazı şeyleri dayatması-usb, flash gibi-,belli şeyleri zorlaması)  ama adamlar yapıyo abi:) Stave Jobs 2010 "Year of ipad" 2011 "Year of Copycats" diyor. Yani ben teknolojide bi marka bir model yaratırım siz de takip edersiniz diyor. Öylede de oluyor ipad den sonra çıkan benzer cihazları görebilirsiniz. ipad 2 ne kadar yenilik getirdiği ve gerkli bir alet olup olmadığı tartışılır fakat ne de olsa apple çıkardığı için yakında herkesin elinde görmek mümkün olacaktır.

Akif ERYILMAZ. San Fransiscodan günün gelişmelerini bildirdi :)

Blogspota girmek için 4 yöntem

Malumunuz pek çoğunuzun bildiği üzere bloglarda süper lig maçlarının yayınlaması üzerine Digitürk'ün açtığı davalar sayesinde bloglara erişim engellendir ve blogları editlemek için blogger.com sitesine de girilmiyor.

     Açıklama ise şöyle: "Blogspot.com, Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.01.2011 tarih ve 2011/156 D iş sayılı kararına istinaden engellenmiştir. Blogspot.com'un kapatılması mevcut tüm servis sağlayıcılarını kapsayan yasal bir zorunluluktur."

Bunun sansür boyutunu, yaşın yanında kurunun yanmasını, etkilerini, götürülerini filan burada uzun uzadıya bahsedecek değilim. O yüzden direk olarak giriş sağlayabilecek yöntemleri söyleyip hayatımıza devam edeceğiz. :)

Başlıyoruz;

1- Direk olarak C:\Windows\System32\drivers\etc içindeki host dosyasını not defteriyle açın ve

64.233.183.103 blogger.com www.blogger.com

64.233.183.103 blogspot.com www.blogspot.com

72.14.207.191 blogger.com

209.85.165.191 www.blogger.com

72.14.207.191 blogspot.com

209.85.165.191 www.blogspot.com

bunları o sayfaya yapıştırın.

2- Bunla uğraşmak istemiyorsanız alın size link  C:\Windows\System32\drivers\etc klasörü içindeki host dosyası. Bu dosyayı etc klasörüne kopyalayın ve dosya değiştirilmesini onaylayın.

3-Bu da bana zor geliyor derseniz. Arkadaşlar direk bu dosyayı değiştiren bir programcık yazmış. Alın onla değiştirin.Link

4-DNS adresini değiştirme de yasaklı sitelere girmek için bir yöntem. Ağ bağlantıları/Özellikler/İnternet erişim kuralları (tcp/ip) /özelliklere tıklayıp resimdeki gibi DNS adresini değiştirin.

AT&T nin yeni uygulaması Shopping Alerts i duyurdu

AT&T,  Placecast ortaklığıyla yeni lokasyon bazlı servisi Shopping Alerts'i duyurmuş. Sistemin çalışma mantığı basit sisteme kayıt oluyorsunuz. Daha sonra siz (daha önce belirlenmiş) mağazaları gezerken (Hp, Kmart vb.) ya da yanından geçerken size özel ürünler veya indirimler telefonunuza bir şekilde ulaştırılıyor. Size özel olması telefon hattınızı alırken verdiğiniz bilgilerden dolayı yaş, cinsiyet vb. size uygun ilanlar gönderiliyor.

AT&T bu uygulamayı New York, Los Angeles, Chicago ve San Francisco da başlatmış. Projenin tutup tutmamasına göre de marka veya bölge olarak genişletme yoluna gidebilirlermiş.

Ayrıca müşteriler bu bilgileri nasıl almak istediğini de seçebiliyormuş. SMS, MMS, e-mail veya Facebook aracılığıyla müşterilere teklifler ve indirimler gönderilebiliyormuş.

Shopalerts uygulaması Geo-Fence denilen bir teknolojiyi kullanıyor. Geo-fence; wikipediadaki kelime anlamına göre  belirli bir coğrafi alan için çapı ifade ediyor.

Bu teknoloji Telekomünikasyon operatörleri ve reklam verenler için farklı bir pazarlama alanı. Daha önce sanırım Turkcell buna benzer bir uygulama yapmış fakat pek fazla yerde uygulamadığı için pek başarılı olamamıştı. Şimdi sosyal paylaşım ortamlarının gelişmesiyle beraber tekrar denenebilir bir proje. AT&T yi izleyip göreceğiz. Alışveriş alışkanlıkları bölgesel olarak farklılık gösterse de oradaki tutup tutmamasına göre Türkiye'de denenebilir.

bu konuyla ilgili bir yazıyı şuradan okuyabilirsiniz.

Anroid market vs Apple Store

App Genome Project tarafından yapılan araştırmaya göre Android Marketin AppStore'a göre 3 kat daha hızlı büyüyormuş. Bir apple düşmanı olarak bu haberi duyduğumda çok sevindim. Şuan Androidmarket'te çok fazla uygulama olmamasına rağmen bu hızla büyümeye devam ederse 2012 yılının sonuna doğru AppSrore'dan daha fazla uygulama olacak. Appstore son 6 ayda %44 büyürken, Android market %127 büyümüş. Anroid markette 50.000 uygulama varken, Appstore'da 105,000 uygulama varmış. Fakat bu açık iki sene içinde kapanacak demek ki. Son olarak appstore'da 22000 geliştirici varken, android ile ilgilenen 4000 kişi varmış.


Ücretsiz uygulamalar android markette daha fazla olduğu için androidi destekliyoruz tabii ki. Şahsen mobil uygulama pazarını gördükçe iştahım kabarıyor. Basit uygulamalarla bile tatmin edici paralar kazanılabilir. Bu yüzden bir an önce mobil programlama ile ilgilenip bu konuda bir şeyler yapabilmeliyiz. Benim altyapım biraz eksik olduğundan dolayı çok istememe rağmen henüz bir uygulama geliştiremedim. Geçtim Appstor'u ve Anrodi marketi geçen sene Turkcell'in uygulama dükkanından bile dakikada 115 uygulama indirmişler. Pazarın büyüklüğü bu ve her geçen sene içinde daha da büyüyecek. Pek çok fırsatı kaçıran bizler bu fırsatı kaçırmamalıyız.


Orjinal araştırmaya şuradan erişebilirsiniz.

According to an interesting study published by the App Genome Project, the Android Market is growing at nearly 3 times the rate of the App store in the US.

Although currently the Android Market is much smaller, should both continue to grow at current rates Android will have more apps than the App store by 2012. 

Türkiye haberleşme sektörü üç aylık pazar verileri raporu

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Sektörel Araştırma ve Stratejiler Dairesi Başkanlığının 2010 Yılı 4. Çeyrek Üç Aylık Pazar Verileri Raporu şubat ayında yayınlandı. Türkiye'deki internet kullanımını, mobil internetin geleceği, yatırımları görmek için bana göre incelenmesi gereken bir rapor. Az çok teknolojiyle ilgilenen kişilerin bile anlayabileceği bir rapor. Operatörlerin, Vendorların, taşeron firmaların ve biz gariban mühendislerin geleceğe yönelik ne yapacağı kestirmesi için gerekli bir kaynak. 70 sayfalık raporda bana ilginç elen bazı veriler;

• Bir kaç yıldır Türk Telekom ve Turkcell kar ederken, Avea ve Vodafone zarar etmiş.
• 2010 yılı dördüncü üç aylık dönemde Türk Telekom ve mobil işletmecilerin toplam yatırım miktarının yaklaşık 1,5 milyar TL olarak gerçekleşmiş.
• 2010 yılı dördüncü üç aylık dönemde ise gerek mobil trafikte gerekse sabit trafikte artış gözlenmiş, toplam mobil trafik miktarı 33 milyar dakika olurken, sabit trafik miktarı ise 5,8 milyar dakika olarak gerçekleşmiş.
• Sektördeki toplam çalışan sayısı 35.745 olup, 25.891 kişi Türk Telekom’da, 7.302 kişi mobil işletmecilerinde ve 2.552 kişi diğer işletmecilerde istihdam edilmekteymiş.
• 2003 yılında sadece 18.604 genişbant internet abonesi varken, yedi yılda yaklaşık 460 kat artarak 2010 yılı dördüncü çeyreği itibariyle 8,5 milyonu aşmış.
• 2010 yılı sonu itibariyle mobil genişbant internet abone sayısı bir önceki döneme göre %25 artarak 1.448.020 ye ulaşmış. Toplam mobil genişbant internet kullanım miktarı ise bir önceki çeyreğe göre yaklaşık %34 oranında artarak 4.284 TByte olmuş.
• 2010 yılı son çeyreğinde toplam sabit genişbant internet kullanım (indirme ve yükleme) miktarı yaklaşık 293.000 TByte olmuş. Bu kullanımın yaklaşık %88’i veri indirme, %12’si veri yükleme şeklinde gerçekleşmiştir.
• 2010 yılı dördüncü üç aylık dönemde yapılan toplam mobil yatırım 970 milyar TL olarak gerçekleşmiş.
• 2010 yılı dördüncü üç aylık dönemde söz konusu mobil gelirler yaklaşık 3,54 milyar TL olarak gerçekleşmiş.
• 2010 yılı Aralık ayı itibariyle Turkcell için abone başına aylık gelir 19,2 TL, Vodafone için 18,0 TL, Avea için ise 19,1 TL’ymiş.

Benim ilgimi çeken veriler böyle. Telekomünikasyon sektörü çok büyük ve çok karlı bir sektör. Bu sektörden ufacık da olsa bir kısmından bir pay alabilirsek yeter bize. Burada önemli olan hangi kısmında yer alacağımız.

Bu raporun tamamına şu linkten ulaşabilirsiniz.

Smartface Designer ile Mobil Uygulama Geliştirme

Smartface Designer “abi mobil programlamada iyi iş var, bir program yazsak köşeyiz” deyip kaçıncı kez elim boş döndükten sonra rastladığım bir mobil program geliştirme programı. Henüz bir program geliştiremedim ama bu programın Mobinex adlı firmada Türk mühendisler tarafından geliştirildiğini duyunca göğsüm kabardı sanki. Bu program sayesinde programlama bilmeseniz bile görsel olarak basit programlar geliştirebiliyorsunuz. Eğer mobil programlama ile ilgileniyorsanız ve nereden başlayacağınız bilmiyorsanız sizin için iyi bir başlangıç olabilir.





Smartface Designer i buradan indirebilirsiniz.
Örnek projelere buradan erişebilirsiniz.
Dökümanlara buradan ulaşabilirsiniz.
Deste forumuna buradan, Türkçe foruma ise buradan erişebilirsiniz.

Audi A8 ile LTE broadband internet keyfi

Zaten hastası olduğum Audi abarttı, dünyanın yeni iletişim standardı LTE(Long Term Evolution) ile broadband internet bağlantısı sağlayan A8 modelini tanıttı. Hali hazırdaki 3G ve DSL’den 7 kat daha hızlı internet erişimi ve bilgi transferi sağlayan LTE’li Audi A8, seyahat sırasında online olarak HD video izleyebiliyormuşuz.

Audi teknoloji ile bir adım daha ilerledi, dünyanın LTE standartlarında internet erişimi sağlayan ilk otomobili olan A8’i geliştirdi. Bilişim dünyasında kısa bir süre sonra 3G’nin yerini alacak LTE standardı, şu an kullanılan 3G ve DSL teknolojisinden daha hızlı internet bağlantısı ve bilgi transferi getiriyor. Örneğin 3G, saniyede 14.4 Mbit’lik veri transferi sağlarken, LTE saniyede 100 Mbit’lik bir erişim hızı sağlıyor.

Alcatel-Lucent ile birlekte çalışan Audi mühendisleri , LTE teknolojili A8 prototipinin gösteriminde araçta online olarak HD video izledi. Alcatel-Lucent işbirliğiyle gerçekleştirilen bu prototip, birkaç yıl içinde Audi modellerinde kullanılmaya başlanacak. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Audi Teknik Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Michael Dick, ‘LTE teknolojisini seri üretimde kullanmak için çalışmalarımız hızla devam ediyor’ dedi.

Teknoloji ile bir adım önde mottosuna bağlı olarak tasarlanan Audi A8 modeli, mevcut 3G alt yapısı ile uyumlu olarak çalışan bir bütünleşik WLAN hotspot (kablosuz erişim alanı) özelliğine sahip dünyadaki ilk otomobildir. MMI Navigasyon Plus’a entegre olarak gelen UMTS modülü, 3G erişimli bir SIM kart aracılığı ile, kablosuz modem işlevi görerek araç içerisinden ipad, diz üstü bilgisayar gibi taşınabilir elektronik cihazların internete bağlanmasını mümkün kılıyor. Bu sayede Audi A8 müşterileri trafikte de internet keyfini yaşayabiliyorlar. Bu teknoloji aynı zamanda Audi model ailesinin en yeni üyeleri olan Audi A7 Sportback modelinde sunulmakta olup , yeni Audi A6 modelinde ise tercihe bağlı olarak sunulacaktır.

Haberin orijinali için şuraya bi bakın.

TTnet'in IPTV'si Tivibu ev 30 ilde yayında

TTnet'in uzun zamandır üzerinde uğraştığı Iptv çalışmalarını tamamlamış olacak ki İnternet sitelerinde ve gazetelerde reklamları yayınlanmaya başladı. Iptv çözümü için Alcatel ile anlaşamayan TTnet, başak bir firmayla çalıştı ve kendi mühendisleriyle bu servisi geliştirdi. TTNET iptv için şu ana kadar 140 milyon $ harcamış. Şuanki bağlantı hızlarıyla kesintisiz izlenebilir mi bilinmez ama IPTV nin farklı uygulamaları saymakla bitmez. Bildiğim kadarıyla bir SD kanalı izlemek için 3 Mbit, Hd kanal için 9,5 Mbit bağlantı gerekiyor. IPtivibu nun genel özellikleri olarak; geri alma, tekrar izleme, seçip izleme, kiralayıp izleme, filmclub kanallarını izleme ve interaktif servislerden yararlanma gibi örnekler sayılabilir. Ayrıca doğru bir reyting sistemi için IPTV şart.

İptivibu şu an 30 ilde yayındaymış. bunlar; Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Karabük, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon ve Van.

Ayrıca kotalı kullanıcılar için iptv seyrederken kota kullanımı hesaplanmıyor. Millet olarak yeni teknolojileri severiz fakat bunun pazarlanma stratejisi bence çok önemli. Zaten düşük bağlantı hızı ve kotası, bununla birlikte AB ülkelerine göre pahalı ücretlendirme var. Bu yüzden insanların ekstra bir ücretle Set-topbox alıp evlerindeki çanakları sökeceklerini zannetmiyorum. Bunu diğer kampanya paketleriyle birleştirip biraz ücret farkıyla bunu tüketicilere sunabilirler. Tripleplay dedikleri, internet + iptv + telefon paketlerini birleştirip öyle bir kampanya yapmalarını bekliyorum. TTnetin sitesine baktığımda da buna benzer bir uygulama yapacaklarını öğrenmiş oldum.

TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmazın açıklamasına şöyle; "Yalın İnternet 1 Mbps/1GB, Tivibu Ev Başlangıç üyeliği ve TTNET Alo 100 dakika paketimizi 39 TL’ye; NET6, Tivibu Ev Başlangıç ve TTNET Alo 100 dakika paketimizi de 49 TL’ye; Yalın İnternet NETLİMİTSİZ, Tivibu Ev Standart Plus üyeliği ve TTNET Alo Limitsiz hizmetlerinin birarada sunulacağı paketlerimizi ise 99 TL’ye aboneleri- mize sunarak kullanıcılarımıza avantaj sağlıyoruz." bu uygulama güzel de olsa da ilk iki paket kullanışsız, üçüncü paket ise pahalı. Umarım bu projenin sonu da wirofon gibi olmaz. wirofona o kadar yapıldıktan sonra abone sayısının 3000 olduğunu öğrenince ben bile üzüldüm. Herneyse bekleyip insanların bunu sahiplenip, kullanıp kullanmayacağını göreceğiz. Umarım daha uygun fiyatlarla uygun kapmayaları yakında görebiliriz.

iptvbu hakkındaki herşeyi (kampanyalar, fiyatlandırma, sıkça sorulan sorular) buradan öğrenebilirsiniz.

Türkiye’yi geleceğe taşıyacak “Sayısal Türkiye Üssü” İstanbul Teknik Üniversitesinde kuruluyor

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) işbirliği ile İTÜ Maslak Kampüsü’nde Türkiye’nin en büyük ARGE merkezlerinden birisi kuruluyormuş.
“Sayısal Türkiye Üssü” adını taşıyan merkez, 30 bin m2’lik kapalı alana sahip olacak, ARGE ve yaratıcılık konularında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin çalışmalarını aynı çatı altında toplamayı amaçlıyormuş ve bu merkez (Sayısal  Türkiye Üssü) 2012 yılında tamamlanacakmış.

DİJİTAL TÜRKİYE ÜSSÜ MODELİ NELERİ KAPSIYOR 
İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi ile TÜBİSAD birlikteliğinde oluşturulacak olan “Dijital Türkiye Üssü”, Teknokent modelinden farklı özelliklere sahip. Bu model öncelikle tek bir alanı, Bilgisayar ve Bilişim alanını kapsamaktadır.

 İkinci olarak bu model kapsamında çalışacak sanayi kuruluşları, kendi yerinde Ar-Ge yapabilme yeteneğine sahip büyük kuruluşlar olacaktır. Bilindiği gibi bu yeteneğe sahip firmaların en az 50 tam zamanlı Ar-Ge elemanı çalıştırmaları gerekmektedir.

 Kurgulanan model yapı içinde Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi ve Bilişim Sanayinin Ar-Ge birimlerinin bulunacağı bina olmak üzere iki bina yer alacak. Birbirine komşu olarak inşa edilecek binalarda çalışanların birbirleriyle sıkça görüşebilecekleri ortamları yaratacak sosyal ve toplantı mekanları da hedeflenmiştir.

Bu konudaki Telepati dergisindeki haberin tamamını Dijimecmuadaki şu linkten okuyabilirsiniz.

Avea ve Frekans dağılımı

Geçenlerde Avea CEOsu Erkan Akdemir frekansların adil olarak yeniden yeniden paylaştırılmasını istemiş. Eşit rekabet koşullarının olması gerektiğini düşünürsek bu bana göre doğru bir istek. Fakat diğer operatörlerin pek işine gelmediği için pek oralı olmuyorlar. BTK 2G, 3G ve LTE frekanslarıyla ilgili bir çalışma yapıyormuş galiba.

Avea CEO’su Erkan Akdemir, önümüzdeki dönemde en çok konuşulacak konulardan birinin frekanslar olacağını dile getirdi. Akdemir, frekansların adil olarak yeniden paylaştırılması ve LTE gibi teknolojilerde frekansların dağılımı meselesinin daha çok gündeme geleceğini ifade ederek, şöyle devam etti: “LTE’de frekansların da ticari anlamda anlamlı olması gerekiyor. Mobil operatörlerin başarısını etkilediği kadar, piyasanın adil gelişmesi ve büyümesi anlamında frekans en önemli etken. 2G’deki frekans dağılımının da gözden geçirilmesi, 3G’de fırsat varsa farklı frekansların kullanıma açılması ve 4G frekans planlamasının şu anda anons edilmesi bizim gibi uzun dönemli yatırım yapan operatörler için çok önemli.”

Diğer operatörler 900 Mhz frekansında, Avea ise 1800 Mhz frekansında haberleşiyor. Fakat Avea nın çalışma frekansı yüksek olduğundan dolayı daha kolay sönümlemeye uğruyor ve bu yüzden çekmediğine yönelik daha fazla şikayetler geliyor. Yine söylenenlere göre bu frekansın yüksek olmasından dolayı baz istasyonları kurulum ve ekipmanlarının maliyetleri de biraz daha yüksek. Avea bu yüzden bir hatta iki sıfır geriden başlıyor. Fakat Türk Telekom'un ona ayrıcalık tanıdığını düşünürsek - ki bunu kabul etmiyorlar- bu biraz avantaj sağlasa da yine de 1800 Mhz frekansı onun için dezavantaj. Yine Avea'nın sürekli şikayet ettiği bir konuda ara bağlantı ücretleri. Ara bağlantı ücretlerinde bana göre her üç operatörü birden memnun etmek zor. Bu Turkcell için bir gelirken, Avea için bir gider kalemi. Biri yüksek kalmasını isterken diğeri düşmesini istiyor. BTK nın bu konuda işi zor. Herkesi memnun edecek bir çözüm bulması gerekiyor.